Eser Hakkında
Bizim Yenge; ilk görüşte aşık olduğu Bahri (İlker Aksum) için, babasına karşı koyma pahasına, evinin kadını olmak isteğiyle dolup taşarak İstanbul’a gelen Filiz’in (Şebnem Bozoklu) hikayesini konu alıyor.
Filiz, evlenme yaşının geldiğinin -hatta geçtiğinin – farkında, artık kendine ait bir evi olsun ve evinin hanımı olsun diye düşünen, bir “iyi aile kızı”dır. Tutucu bir baba gözetiminde ve kapalı bir muhitte yetişmiş olması nedeniyle gönül ilişkilerine fırsatı olmamıştır. Aşk onu, yerinden yurdundan epey uzakta, dizilerden seyredip düşler kurduğu İstanbul’da yakalar. Kalbini kaptırdığı taksi şoförü Bahri, İstanbul’da doğup büyümüş bir mahalle delikanlısıdır ve Filiz’e tutkuyla bağlanmıştır. Filiz de bu ilk aşka ve delikanlının saf yüreğine sonuna kadar inanmıştır. Kendini öyle bir aşkın içinde bulmuştur ki, babasına karşı koyma pahasına, büyüdüğü şehirden ayrılmayı göze almış ve İstanbul’a gelmiştir.
Gelin olacak her kız heyecanlıdır ama Filiz’in heyecanı bambaşkadır. Şimdiye kadar ancak dizilerden seyredebildiği bu rüya şehirde evinin kadını olacaktır. Sevdiği adamın onu kapısına getirdiği ev eski bir mahallededir. Yol boyunca kafasının içinde çoktan evini düzenlemiş, çeyiz sandığındaki dantelli üçgen örtülerini bile yerine yerleştirmiştir. Elbette kendini çıkabilecek küçük aksiliklere de hazırlamıştır. İyi yetişmiş müstesna bir aile kızı olarak, kayınvalidesinin müstehzi gülümsemeleri, kayınbiraderinin sinirini tutmaya çalışan halleriyle başa çıkmayı bilecektir. Ama evin kapısından içeri adım attığı an durum değişir. Zira Filiz’i büyük bir sürpriz beklemektedir. Kocası Bahri’nin sekiz tane erkek kardeşi vardır.